24 May 2006

Kitaplardan Alıntılar


Anlamlı ve coşkulu bir yaşam için
SAVAŞÇI 
Doğan CÜCELOĞLU
-Sayfa 199-
Soru: " Ben kendi seçimlerimden ve kararlarımdan sorumluluk alırım," dediğim zaman, kendi seçimlerinden ve kararlarından sorumluluk almayan bir insandan nasıl bir farkım olur ?
. /..
- Kendi seçimlerimden ve kararlarımdan sorumluluk alırım diyen bir kişi şunları ifade etmiş oluyor.
  • Bir; karar verirken, o konuda neyi ne kadar bilip bilmediğime önem veririm. yani ortama getirdiğim bilinçten sorumluluk alırım.
  • İki; ortama getirdiğim bilinci eyleme dönüştürebilme özgürlüğüm olduğuna inanırım.
  • Üç; ortama getirdiğim bilinci eyleme dönüştürebilme gücüm olduğuna inanırım.
  • Dört; neyi, ne kadar, ne zaman, nasıl yapacağıma dair, sınırlarımla ilgili gerçekçi bir algılama içinde olduğuma inanırım.
  • Beş; "bu benim hayatım" diyebileceğim bir gelecek yaratmak için kişisel bütünlük içinde olmam gerektiğine inanırım.
**
DÜŞÜNCE GÜCÜYLE TEDAVİ - Louise HAY
-Sayfa 15 -
Yaşam gerçekten çok basit. Ne Ekersek Onu Biçiyoruz.
Kendi hakkımızda düşündüklerimiz kendi gerçeklerimiz oluyor. Ben dahil, herkesin yaşamının en iyi ve en kötü yanlarından yüzde yüz sorumlu olduğuna inanıyorum. Aklımızda oluşturduğumuz her düşünce geleceğimizi yaratıyor. Her birimiz düşünce ve duygularımızla, kendi yaşam deneyimlerimizin yaratıcısıyız. Düşüncelerimiz ve sözcüklerimizle deneyimlerimizi yaratmaktayız.
İçinde bulunduğumuz olayları yaratıyor, sonra bunlardan duyduğumuz sıkıntı, üzüntü ve düş kırıklığı için bir başkasını suçluyoruz; böyle yapmakla gücümüzü de başkasına kaptırmış oluyoruz.
Hiçbir kişi, hiç bir şey, hiç bir koşul bizim üzerimizde bir güce sahip değil, çünkü aklımızla düşünce oluşturan yalnızca biziz. Deneyimlerimizi, gerçekliğimizi ve bunda yer alan tüm kişileri yaratan biziz.
Düşüncelerimizde barış, uyum, denge yarattığımızda bunları kendi yaşamımızda da bulacağız.
**
% 100 DÜŞÜNCE GÜCÜ - J. Ensıgn ADDINGTON
-Sayfa 12-
Düşünce Sonsuzdur
Düşüncenin insan beyniyle sınırlı olduğunu düşünmek yanıltır bizi. İnsan beyni düşüncenin bir aracıdır yalnızca.
Evrenin sıralı düzenlenişi, evrensel bir zekanın varlığının kanıtıdır. Atomlarda var olan bu zeka, hayatın her bölümünde, evrenin sonsuzluğuna doğru tekrar tekrar üretilir. Bu zekanın var olmadığı hiçbir yer yoktur. her şey düşüncedir ve düşüncenin ürünüdür.
... Kara sineği kendisini tımar ederken izlediniz mi hiç ? Büyüleyici bir şeydir. Küçük, ince bacaklarını kaldırır ve kanatlarının üzerine yerleştirir. Bacağındaki kıllar yumuşak bir fırça vazifesi görür. İncecik kanatlarını tekrar tekrar okşar. Bir toz parçası bile bu zarif kanatların hareketini engelleyebilir. Kanatların fırçalanması sineğin hayatında çok önemli bir olay olmalı. Anne sinekler acaba çocuklarına kanatlarını böyle özene bezene parlatmayı öğretir mi ? Bu tımar işlemini ilk sineğe kim öğretti peki? Karışık aerodinamik sistemi ve yeşil kanatları ile o önemsiz karasineğe kadar herşeyi Düşünce planladı !
Tüm bunların altında yüce bir zeka olmalı; hayatın her zerresine nüfuz eden, herşeyi bilen bir Akıl...
**

Hiç yorum yok: